Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | evli adam | married man i. | ||
The married men that Layla robbed were reluctant to report her because of the embarrassment. Leyla'nın soyduğu evli adamlar, utançlarından onu ihbar etmekten çekiniyorlardı. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | evli bir adam | a married man i. | ||
I'm a married man. Ben evli bir adamım. More Sentences |
||||
Genel | amerikan yerlisi ile evli beyaz adam | squaw man i. | ||
Genel | amerikan yerlisi ile evli beyaz adam | squawman i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | evli bir kadınla ilişkisi olan adam | backdoor man i. | ||
Deyim | evli bir kadınla kaçamak yapan adam | backdoor man i. | ||
Law | ||||
Hukuk | yasalara aykırı biçimde birden fazla kadınla evli adam | cohab i. |